ReutersReuters

TCMB yıl sonu enflasyon tahminini %24'e yükseltti; Karahan faiz indirimlerinde otopilotta olmadıklarını, veri odaklı gittiklerini söyledi

Merkez Bankası (TCMB) yılın ilk enflasyon raporu toplantısında yıl sonu enflasyon tahminini üç puan yükselterek %24'e çekerken, Başkan Fatih Karahan'ın faiz indirimlerinde otopilotta olmadıklarını, toplantıdan toplantıya, veri odaklı gittiklerini söyledi.

Yılın ilk raporunda TCMB, 2025 sonu enflasyon orta nokta tahmini %21'den %24'e yükseltirken 2026 sonu enflasyon orta nokta tahmini %12'de sabit tuttu.

Geçen yıl Mayıs ayında yıllık bazda %75 ile zirveyi gördükten sonra baz etkisiyle hızlı düşüşe geçen ve yılı %44.4 ile TCMB'nin iki kere yukarı revize ettiği 2024 sonu hedefi doğrultusunda tamamladı.

Enflasyon Ocak ayında ise aylık bazda %5 ile piyasa beklentilerin üzerinde artarak TCMB'nin yıl sonu tahminlerini yakalayamayacağı beklentisi yaratmıştı.

Konuşmasında faiz indirim döngüsünde ihtiyatlı davranacakları vurgusu yapan Karahan, "Bu bir gevşeme döngüsü değil faiz indirim döngüsü, sıkılığı koruyacak şekilde devam ediyoruz... Herhangi bir şekilde otopilotta değiliz... Toplantıdan toplantıya, veri odaklı gidiyoruz" dedi ve faiz indirimlerinin miktarı ya da sayısının enflasyon görünümünün gidişatına bağlı olacağını söyledi.

"Enflasyon görünümünde bozulma olursa her türlü seçeneği değerlendiririz" diyen Karahan, böyle bir durumda "adımların büyüklüğünü değiştirmek" ya da "durmak" da dahil her seçeneği değerlendireceklerini kaydetti.

Enflasyonun 2027 yılında %8'e geriledikten sonra orta vadede %5 seviyesinde istikrar kazanmasını hedeflediklerini belirten Karahan, 2025 enflasyon tahmini güncellemesinde, "para politikasının görece etki alanı dışında kalan unsurların belirleyici" olduğunu söyleyerek şöyle devam etti:

"Bu nedenle (2025 enflasyon tahmindeki revizyon), para politikası duruşuna ilişkin herhangi bir gevşeme sinyali taşımıyor."

Karahan 2026 tahmininde neden güncelleme yapılmadığına ilişkin ise "2025 tahminimizdeki güncellemenin beklentiler üzerinden gelebilecek muhtemel ikincil etkilerinin, parasal duruştaki sıkılıkla telafi edileceği bir görünüm altında, 2026 tahminimizi değiştirmedik" dedi.

Sıkı duruşun enflasyonda kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar kararlılıkla sürdürüleceğini de vurgulayan Karahan, "Dezenflasyon sürecinde, enflasyonu belirlediğimiz ara hedeflerle uyumlu olacak şekilde düşürmek için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz" dedi.

Karahan enflasyonun ana eğiliminin Ocak ayında TCMB'nin öngörüsü ile uyumlu yükseldiğine de dikkat çekerek, "Sağlık muayene katılım paylarında 2017 yılından bu yana ilk defa artışa gidildi. Yüksek oranda gerçekleşen bu artışın Ocak ayı enflasyonuna etkisi 0.6 puan oldu. Ayrıca, düzenlemenin Şubat enflasyonuna sarkan etkileri de olacak" dedi.

Reuters'da yayımlanan hesaplamaya göre Ocak ayında TÜFE'ye 0.6 puan etki eden bu değişimin Şubat TÜFE'ye de 0.6 puan sarkan etkisi olacak ve bu yıl TÜFE'ye toplam etki 1.5 puana ulaşacak.

Dezenflasyon sürecinin devam ettiğine vurgu yapan Karahan, "Makroekonomik göstergeler de bu süreçle uyumlu şekilde ilerliyor" dedi. Küresel ticaret politikalarına dair belirsizliğin, "önemli ölçüde yükseldiği"ne dikkat çeken Karahan, piyasa fiyatlamalarının hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde 2025'te faizlerin daha yavaş indirileceğine işaret ettiğini de söyledi.

Yatırım Finansman Basekonomisti Erol Gürcan, "Eğer Şubat enflasyonu beklentilerin üzerinde gelmezse... bu durumda Mart ayında 250 baz puan faiz indirimine devam etmelerini bekliyorum. Yılın ikinci yarısından itibaren faiz indiriminin boyutunun küçülmesi ihtimal dahilinde" dedi.

Bazı ekonomistler ise faiz indirim büyüklüğündeki azalmanın yılın ikinci yarısından önce başlayabileceği görüşünde.

TCMB faiz indirim döngösüne 250 baz puanlık iki adımla başladı ve politika faizini %45 seviyesine çekti. Reuters anketine bir haftalık repo faizi birinci çeyreğin sonunda %42.5 seviyesine ikinci çeyrekte %37.5 seviyesine üçüncü çeyrekte %32.5 seviyesine gerileyecek. Anket medyanı yıl sonunda politika faizinin %29.75 seviyesinde oluşacağı yönünde.

Talep koşullarının enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelerde olduğunu da belirten Karahan "...sıkı para politikamız sonucunda iç talepteki dengeli seyir sürecek... Çıktı açığı, önümüzdeki dönemde negatif bölgede seyrederek, dezenflasyon sürecinin önemli bir bileşeni olmaya devam edecek" dedi.

CARİ AÇIK GSYH'YE ORANLA TARİHSEL ORTALAMA ALTINDA KALACAK

Önümüzdeki dönemde cari açıkta bir artış beklediklerini de belirten Karahan, "Söz konusu artış sıkı parasal duruşumuzun etkisiyle, sınırlı olacak. Milli gelire oranla cari açığın 2025 yılında tarihsel ortalamasının altında seyretmeye devam edeceğini öngörüyoruz" dedi.

Kur korumalı mevduatın yıl içerisinde "tüzel kişileri önceleyecek şekilde" sonlandıracaklarını da söyleyen Karahan, "Orta vadeli tahminlerimizi oluştururken, enflasyon görünümünde kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar, para politikasındaki sıkı duruşu sürdüreceğimizi esas aldık. Ayrıca, ekonomi politikalarındaki eşgüdümün de artarak devam edeceğini tahminlerimize yansıttık" dedi.

EŞGÜDÜM ARTACAK, BÜTÇE AÇIĞININ AZALMASI BU YIL BAŞLIYOR

Karahan yaptığı sunumda maliye politikasıyla eşgüdümün artarak devam edeceğine vurgu yaparken, eşgüdümdeki artışın ne anlama geldiği sorusuna, hükümetin bütçe açığını azaltma hedefine atıfta bulunarak cevap verdi.

Enflasyonun yüksek seviyelerden tek hanelere düşürülmesi için politikaların eşgüdüm içinde çalışmasının önemine işaret ederek bugüne kadar eşgüdümü "başarılı şekilde" uygulandığını ifade eden Karahan, "Deprem ve EYT nedeniyle bazı katılıklar var. Bu nedenle bütçe dengesi dezenflasyona yeterince yardımcı olamadı. Ama... OVP'ye baktığınızda bütçe açıklarının milli gelire azalması bu yıl başlıyor. Kamu harcamalarının milli gelire oranında 1 puan düşüş öngörülüyor. Biz bunun gerekli tedbirler alınarak gerçekleşeceğini göz önünde bulunduruyoruz" dedi.

Bazı ekonomistler kamu harcamalarının geçen yıl enflasyondaki düşüşü destekleyici düzeyde azalmadığına dikkat çekerek para politikasının etkinliğini azalttığı değerlendirmesinde bulunuyorlardı.

DÖVİZ REZERVLERİ ARTMAYA DAHA YAVAŞ HIZDA DEVAM EDECEK

TCMB'nin döviz rezervlerinde geçen yıl gerçekleşen keskin toparlanma bu yıl da devam ederken, Karahan toparlanmanın bu yılın geri kalanında yavaşlayarak da olsa süreceğini belirtti.

Döviz rezervlerinin "tam olarak yeterliliğe" erişmediğini belirten Karahan, "Benzer gelişmkte olan ülkelere baktığımızda onların gerisindeyiz. Piyasa koşulları el verdiğince, dezenflasyon hedefiyle çelişmediği sürece rezerv biriktirmeye devam edeceğiz. Tabii bir miktar... daha yavaş olacaktır" dedi.

Karahan altın rezervlerinde son bir yılda gerçekleşen yaklaşık 30 ton artışa katkı veren ana unsurun altın cevherinden yapılan alımlar olduğunu ve altının değerindeki yükselişin da toplam rezervleri yaklaşık 20 milyar dolar artırdığını belirtti.

Entrar ou criar uma conta gratuita para ler essa notícia

Mais notícias de Reuters

Mais notícias